Yaşar Güler: İhracat Kısıtlamaları NATO’nun güvenliğini etkiliyor
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, NATO Karargahında düzenlenen Savunma Bakanları Toplantısına katıldı.
Buradaki görüşmeye katılan Güler, ikili temaslarda da bulundu.
Bakan Güler, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından Brüksel’de görev yapan Türk gazetecilerle NATO Karargahı’ndaki görüşmeye geldi.
Güler, burada soruları yanıtlayarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milli Savunma Bakanı olarak ilk kez katıldığı toplantıyla ilgili değerlendirmesi sorulduğunda, toplantıda Vilnius Zirvesi öncesi hazırlıkların ele alındığını söyledi.
“Bugüne kadar olduğu gibi üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik”
Güler, Ukrayna Savunma İrtibat Kümesi toplantısının ilk günkü oturum öncesi yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
Görüşmede Kırım dahil Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü, bağımsızlığını ve egemenliğini pekiştirdiğimizi bir kez daha dile getirdik.
Yıkımın ve insani dramın artmaması için taraflar arasında bir an önce çatışmanın durdurulması ve ateşkesin sağlanması gerektiğini belirttik ve diplomasinin önemini vurguladık.
Bugüne kadar olduğu gibi bu konularda da insani yardım konusunda üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik.
Güler, küresel gıda krizinin analizi için Türkiye’nin girişimleriyle oluşturulan Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında Ukrayna limanlarından bine yakın gemiyle yaklaşık 32 milyon ton tahıl taşındığını ve dünya pazarlarına ulaştığını belirtti. Tahıl sevkiyatının hızlı, güvenli ve planlı bir şekilde devam etmesi önemli” dedi.söz konusu.
“Avrupa güvenliği açısından önemini de dile getirdik”
Bakan Güler, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ilk oturumu olan NATO-Ukrayna Komitesi toplantısında NATO-Ukrayna bağlantıları ve Vilnius Zirvesi’nde alınması öngörülen kararlar konusundaki görüşlerini dile getirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
AB Yüksek Temsilcisi’nin de katıldığı bu oturumda, Avrupa’nın güvenliği için AB dışındaki müttefiklerin AB’nin savunma girişimlerine dahil edilmesinin önemini de konuştuk.
“Kara-deniz-hava ve uzaydaki çabalarına katkılarımızı detaylandırdık”
NATO Karargahında düzenlenen toplantının ikinci oturumunda mevcut güvenlik ortamında İttifak’ın caydırıcılık ve savunma konumunu güçlendirmek için yürütülen çalışmaların ele alındığını kaydeden Güler, şunları kaydetti:
Bu çerçevede Balkanlar ile tarihi ve kültürel bağları olan ülkemizin Kosova’da yaşanan olaylar sonrasında acilen harekete geçerek barış, huzur ve istikrara katkı sağlamak amacıyla bölgede ilave bir yedek tabur konuşlandırdığını hatırlattık. NATO’nun komuta ve kuvvet yapısına, harekât ve misyonlarına, kara, deniz, hava ve uzaydaki çalışmalarına katkılarımızı detaylı bir şekilde anlattık.
“Müttefiklerimizden tam destek bekliyoruz”
Görevi kapsamında bulunduğu NATO Karargahında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ABD, İngiltere, Estonya, Litvanya, Yunanistan, Fransa ve Hollanda’nın savunma bakanları ile yaptığı görüşmelerde. Güler, görüşmede NATO gündemindeki konular ve ikili ilişkiler açısından önem taşıyan diğer konuları ele aldı. olduğunu vurgulayarak, “İkili görüşmelerimizde müttefiklerimize NATO’nun ‘Açık Kapı Politikası’nı desteklediğimizi ve İsveç’in, Üçlü Muhtırada kaydedilen taahhütlerini somut olarak yerine getirmesi halinde Finlandiya gibi bir NATO üyesi olabileceğini beyan ettik.”söz konusu.
“NATO’nun güvenliğini de olumsuz etkiliyor”
Milli Savunma Bakanları Toplantısı vesilesiyle Türkiye’nin gündeme ilişkin görüşlerini birinci elden dile getirdiklerini kaydeden Güler, şunları kaydetti:
Her ortamda olduğu gibi burada da terörle mücadele konusundaki hassasiyetlerimizi dile getirdik. Gerek oturumlarda gerekse ikili görüşmelerimizde terörün her türlü biçimi ve tezahürü ile mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdik.
PKK/YPG/PYD, FETÖ, DEAŞ, El Kaide ve diğer tüm terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele etmeye kararlı olduğumuzu vurguladık. Bu konuda tüm müttefiklerimizden tam destek beklediğimizi belirttik.
Türkiye NATO’ya en çok katkı sağlayan ülkeler arasında yer alıyor. Ancak müttefiklerimiz tarafından ihracat kısıtlamalarına tabi tutulmamız asla kabul edilemez.
Bu kısıtlamalar sadece ülkemizin güvenliğini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda NATO’nun müttefikler için belirlediği yetenek hedeflerini de karşılıyor; dolayısıyla NATO’nun güvenliğini olumsuz etkiler.
Türkiye olarak geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de NATO’ya ve Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine değerli katkılar sağlamaya devam edeceğiz.